Dinsel mistisizmin yanı sıra bilimsel araştırma da gelişti. ‘Altkıtanın en büyük entelektüel başarısı’ matematik alanındaydı.105 M. Ö. 200’e gelindiğinde, ‘ayrıntılı geometri’, yay ve kirişlerin hesaplanmasını mümkün kılıyordu. Roma-Yunan bilimi güney Hindistan’da yankı buldu; ama Hintli matematikçiler ‘Batlamyus’un daire kirişleriyle hesaplama yöntemi’nin ötesine geçtiler ve ‘sinüslerle hesaplama yaparak trigonometrinin gelişimini başlattılar’.106 Bunu ondalık sistemin mükemmelleştirilmesi, değeri tespit edilemeyen bazı denklemlerin çözümü, Π (Pi) sayısının değerinin Aryabhata tarafından doğru olarak hesaplanması ve en geç M. S. 7. yüzyılda, Yunanlıların ve Romalıların bilmediği sıfırın kullanılması izledi.