1961 yılında, bu konuyla ilgili olarak, Almanya’da, uygun yaş grupları arasında yapılan bir kamuoyu sonra, İngiltere’deki Yahudi Konseyi Başkanı Sydney yoklamasında, toplumun yüzde otuz ikisi toplu yok etme eylemlerini bildiklerini, gerçeğe inatla karşı çıkan yüzde elli ikisi, savaş bitinceye kadar bu konuda hiçbir şey bilmediklerini söylediler.
Gerçekte, toplu öldürmeler konusunda, kamplardan, çok güçlü kanıtlar elde edilmişti. Bazı olaylar yeterince iyi biliniyordu, örneğin; Pastor Nremöller’in yakını olan SS subayı Kurt Gerstein, Ziklon B gaz kristallerini sağlamakla yükümlü ikmal subayı olarak, Katolik ve Protestan kilisesi ilgililerine, 1942 yılından başlayarak bütün bildiklerini açıklamıştı. Fakat onun, toplu öldürmeleri konu eden bu çok önemli raporları, İsveç Hükümeti’nin dosyaları arasında kaldı ve savaş sonuna kadar açığa çıkmadı. Dünya Yahudi Konseyi’nin Cenova Bürosu Başkanı, Dr. Gerhardt Riegner’e, toplu öldürmeler konusunda, bir Alman işadamı tarafından 1942 yılında çok ayrıntılı ve sağlam bilgiler verildi. Bu bilgiler daha sonra Cenova’daki Amerikan ve İngiliz konsolosluklarına da iletildi. Ancak, Dışişleri Bakanlığı, bilgileri Dünya Yahudi Konseyi Başkanı, Babbi Stepnen Wise’a vermedi. Stephen Wise bu bilgileri daha sonra, İngiltere’deki Yahudi konseyi başkanı Sydney Silverman’dan öğrenebildi. Raporların gerçek olup olmadıkları resmi olarak saptanıncaya kadar aylar geçti.